Üç Aylar

ÜÇ AYLAR BAŞLIYOR
Her Bir Saniyesi Bir Hazine
Bizim af ve bağışlanma getiren aylara, üç aylara girdik elhamdülillah. Yarın mahşerde, bu ayların her bir saniyesi aradığımız saniyelerden olacaktır. Affın ve bağışlanmanın çok olduğu bu günlerin ve ayların kadr-ü kıymetini bilmemiz bu açıdan çok önemlidir. Her bir saniyesi bir hazinedir.
Üstad hazretleri namazı anlatırken bir misal veriyor: “Eğer yüz kuruş bir gündelik ile çalışsan, sonra biri gelse, dese ki, “Gel on dakika kadar şurayı kaz. Yüz lira kıymetinde bir pırlanta ve bir zümrüt bulacaksın.” Sen ona, “Yok, gelmem. Çünkü on kuruş gündeliğimden kesilecek. Nafakam azalacak” desen, ne kadar divânece bir bahane olduğunu elbette bilirsin.”1
Misal dünya işlerine karşı namazın yüksek değerini anlatmak için verilmiştir. Fakat biz bir an misali şöyle okuyalım: On dakika kazacağımız ve bir pırlanta ve zümrüt kazanacağımız yerler, Üç Aylarla başlayan mübarek günler ve gecelerdir. Diğer günlere nazaran, on dakikası bile, bir dakikası bile bir ömre değer!
Üstad hazretlerinin şu müjdesine bakınız: “Bu şuhur-u selâse, seksen küsur sene bir ömrü kazandırıyor. Elbette sizler gibi mücahidler onu kazanmaya çalışacaksınız. Cenab-ı Hak her bir gecesini sizin hakkınızda leyle-i Mirac ve leyle-i Berat ve Leyle-i Kadir kadar kıymettar eylesin, âmin.”2
Umutlarımız Zirve Yapacak!
Üç Aylarla başlayan üç aylık zaman dilimini bir merdivenin basamaklarına da benzetebiliriz. Bugün birinci basamaktayız. Cuma ile başlıyoruz. Her gün bir basamak çıkıyoruz. Bu yükseliş inşallah Cennet’te sona erecektir.
Yükselişlerimiz Leyle-i Regaiple başladı, –ömrümüz olursa- Miraç gecesinde zirve yapacak. Allah’ın rızasına, rahmetine, mağfiretine, rüyetine talip olacağız ve talep ettiklerimizi bulacağız.
Basamakları çıkmaya devam ediyoruz. Ara basamaklarda bazen dua ile, bazen namazla, bazen niyazla, bazen oruç tutarak rahmetin kapısını çalacağız. Ve inşallah rahmet bizi ümidimizin ötesinde kucaklayacak!
Beratını Alan Cennete Uçacak
Derken Berat gecesine gelmiş olacağız. Beratını almayan kalmayacak! İnşallah herkes mağfirete ulaşacak. Beratını alan hicaptan, mahcubiyetten, hicrandan kurtulacak, yüzü ak, gönlü tok, bahtı açık olacak! Çünkü Allah’ın azabından, gazabından, celalinden bağışlanacak, Allah’ın rahmetine, merhametine, lütfuna, keremine, aklı baştan alan, ne göz görmüş, ne kulak işitmiş, ne akl-ı beşerin hatırına gelmiş emsalsiz güzelliklerine uçacak, inşallah Cennet’e uçacak!
Ardından bir rahmet ummanı olan Ramazan ayı… Herkesi kucaklayacak! Günahkârı da, sefahetçiyi de, Müslüman’ı da, kâfiri de
Başında rahmet, ortasında mağfiret, sonunda Cehennem azabından azat olmanın aşkın ve yüksek hazzını ve onurunu yaşayacağız. Cehennemden azat günlerinde Kadir gecesi gibi kadrine erişilmez bir zirveye uçacağız inşallah.
Bayrama geldiğimizde artık bir adım sonrası Cennet olacak! Çünkü o kucaklaşma, o barışma, o yardımlaşma, o iletişim, o pozitif duygu yoğunlaşması ancak Cennet’e layık profillerdir.
Ucu Cennet’e açılan bir düzleme çıkıyoruz. Mutlu olsun, kutlu olsun, hayırlı olsun! Dünyanın kirleri, zulmetleri, karanlıkları dünyada kalsın!
Ahiretin güzellikleri inşallah sizinle olsun! Şuhur-u selasenizi, Üç Aylarınızı tebrik ederiz.
Dipnotlar:
1- Sözler, 21. Söz, 1. Makam, 5. İkaz
2- Kastamonu Lahikası, s. 90
(Süleyman Kösmene, Yeni Asya)

İlk yorumu siz yazın

Yorum yazın

Eposta adresiniz görünmeyecek.


*